Ortodonti normal diş yapısının olması gerektiğinden farklı ve çapraşık olan diş yapılarının bozukluğunu düzeltmeye yönelik eğitim almış diş hekimlerinin uzmanlık alanıdır. Ortodontik tedavi normal diş yapısının olması gerektiğinden farklı ve çapraşık olması durumunda bu sorunun düzeltilmesi için ağız, diş, ve kafa yapısını inceleyerek dişlerdeki çapraşık diş problemlerini düzeltip, kişinin istediği dişlere kavuşmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir.
Alt çenenin önde ya da geride olması gibi bozukluklar hastanın yaşı göz önünde bulundurularak tedavi yöntemine karar verilir. Hasta ergenlik çağında ve alt-üst çene yapısının geride olması durumu mevcut ise ortodontik tekniklerle tedavisi mümkündür. Eğer hasta yetişkin ise, iskeletsek bozukların tedavisi ortodonti ve cerrahi işbirliği ile gerçekleştirilir. İşlevsel bozukluklara bağlı olarak, örneğin; ağız solunumu yapma gibi durumlarda çene uyumsuzluğu gözlemlenebilir. Ağız solunumu yapan bir kişide çenin üst kısmı dar kalacağı için V formunda olacaktır.
Uzun süre biberon ve yalancı emzik kullanmış olma, parmak emme, tırnak yeme gibi yapılmaması gereken ve alışkanlık oluşturulmuş durumlar ortodontik bozukluklara sebebiyet verebilir. Bu alışkanlıklar mümkün olduğunca erken tedavi edilmiş olmalıdır.
Bu alışkanlıkların erken yaşta önlenecek olması, iskeletsel gelişimin tamamlanması açısından önem arz etmektedir.
Dilin yapı anlamında olması gerekenden büyük olması, çekilmiş diş boşluklarının mevcut olması gibi durumlar da dişlerde aralanmaya neden olur. Dişlerin tutunduğu çene yapısı küçük ve dişler büyük ise; dişler çeneye sığmaz ve çapraşıklık meydana gelir.
Yaşanan erken ya da geç süt dişi kayıpları da çapraşık dişlerin oluşmasına neden olabilir. Zamanından önce ağızdan düşen süt dişlerinin yerine, ağızda var olan daimi diş bu boşluğa kayar. Oradan çıkması gereken dişler ise kendisine yer bulamayacağı için çapraşıklık meydana gelir.
Ortodontik tedavi yalnızca estetik kaygısı taşımayıp, ileride karşılaşması mümkün olabilecek diş eti hastalıklarının önlenmesi, çene eklemindeki problemlerin önlenmesi, çiğneme işlevselliğinin sağlanması ve konuşma bozukluğu olan bireylerin bu problemini gidermesini amaçlar.
Ağızdaki mevcut ortodontik probleme göre, hareketli apareyler, işlevsel apareyler ve sabit apareyler ile tedavi yöntemleri belirlenebilmektedir. İleri evrede olmayan basit ortodontik sorunlar, hastanın takıp-çıkararak kullanabileceği lastik hareketli apareyler ile çözülebilmektedir.
Öncelikli ortondotik tedavilerin sona ermesi ile yapılan tedavilerde geriye dönmesi, bozulmanın önlenmesi için pekiştirme tedavilerinin ihmal edilmemesi büyük önem arz etmektedir. Bu dönem için pasif olarak çalışan farklı apareyler kullanılabilmektedir.
Ortodonti branşı, diş hekimliğinin diğer yan dalları ile sürekli işbirliği içerisinde çalışmaktadır.